Her şey enerjiden oluşur. Ve biz nasıl algılamak istersek o şekilde görür ve o   şekil de yön veririz hayatımıza. Dünya dediğimiz yer bir frekansdan ibarettir ve   bir göz aldatmacısıdır aslında. Kuran'da da bahsedilir bundan. Kendimizi          geliştirdikçe algılarımız artar ve daha farklı şeyleri görmeyi başlarız. Kalp gözümüz açılınca mesela. (Kalp gözü nedir? Merak edenler için konunun aşağılarında Oğuzhan Korkmaz Bey'in yaptığı bir anlatımı okuyacaksınız. Daha sonra kalp gözünü bir konu haline getireceğiz.)

Hipnoz üzerine konuştuğum bir arkadaşım bana bir soru sordu;
   Bizim evdeki koltuklarımızın üzerinde gül motifleri olan goblen işlemeler var. Gül kurusu ve krem rengi tonlarda… diyelim bize daha önce hiç gelmeyen biri geldi ve biz evdekileri koltukların aslında siyah ve yaprak desenli olduğu hakkında çok ciddi bir inançla vurgu yapsak, karşı tarafın görsel inancını değiştirebilir miyiz? Bir şekilde uzun zamandır görmeye alışık olduğu şeyi görmekten vazgeçer mi?

Cevap: Yakın zamanda Derren Brown adında hipnoz konusunda en üst seviyeye gelmiş birisiyle tanıştım, bu sorunun cevabını direk onun videosunu izleyerek bulabilirsiniz.

Derren videoda karşısındaki kişiyi hipnoz ediyor ve verdiği telkinlerle kendisini göremeyeceğini söylüyor. Karşı taraf gerçekten de Derren Brown’u göremiyor. Ben de buna benzer şeyler yapmıştım ama Derren Brown’ın farkı, çok çok hızlı yapabilmesi…

---

Spatyom.com adlı parapsikoloji sitesinden Oğuzhan Korkmaz Bey'in yaptığı bir anlatımı belirtmek istiyorum. Çok faydalı ve düşünen insanlar için güzel bir anlatım olmuş.

wishdropper Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Nefsi emmarede önce düşersin.Yani yanarsın.İnsanlar 3. boyuttadır.Bizim altımızdakileri anlamamız gerekir.Önce bitkiler ve hayvanları izleyerek (bunu kendini ve çevreni izlemek olarak anlattım) farkındalığımızı arttırırız. Bir kediyi severken ondan enerji alırız.Bir kuşu izlerken hatta bir bebeği izlerken de. Her zaman bilinci temiz egosu bizden az olanlar bize farkındalığın bilgisini verirler.

Siz bir bebekle bebek , bir kediyle kedi bir çiçekle çiçek olabilirseniz yani onların gözünden kendinize bakabilirseniz nefsiniz körelmeye başlar.

Ne zaman bir ağaç oldunuz nefsi emmare yara alır , ne zaman bir kedi oldunuz nevsi levvame yara alır.

Bizler şu anda insan bile değilizdir tasavvufa göre.Önce bitki ve hayvanları severek onları anlamlıyızdır.Sonra bebekleri ve temiz olan (ergenliğe girmemiş) gençleri izler ve severiz. Daha sonra tüm alt tabaka bilgileri öğrenilir ve farkındalık sağlanır.

Farkındalık sağlandığında artık 3. boyut tamamlanmıştır ve 4. boyutun ilk temel bilgileri içimizde açılır.

4. botutta verilen bilgilerin tamamını "Yeni başlayanlar için güçleir kullanma klavuzu ve Farkındalık" başlıklarında anlattım. Ben henüz 4. boyutun üst seviyelerinde ilerlemeye çalışıyorum.Henüz aydınlanmadım.

4. boyuttayken artık içimizden hatırlamalar başlar.Farkındalıktan sonra izlemeyi devam ettirirsek aydınlanma yoluna gireriz. 4. boyut tamamlandığında aydınlanma gerçekleşir.4. boyut bilgilerine ulaşmak için varlıklarla iletişime geçilmesi daha doğrudur ama şart değildir "İçimizden gelen ses" olarak da duyabiliriz görmek zorunda değiliz ne olduğunu bilmek zorundada değiliz .

ilerleyince Aynı kediyi , çiçeği ve çocuğu izlediğimiz gibi onlarıda izleriz. Cinler ve ifritler artık normal gözümüzle görünmeye başladığında 5. boyuta ulaşmışız ve aydınlanmışız demektir.

Aydınlanan bir insan çıplak gözle insan bitki veya hayvan formunda cinleri görebilmektedir.

5.boyut bilgileri tamamlandığında insanı kamil yoluna girilir.İnsanı kamil yolunda varlıklarla iletişim olmak zorundadır.Bu sebeple halvet uygulamalarına ağırlık verilir ve dünyadan el etek çekmek (terkedilmek - şemsin gitmesi) gerekir. Bu uygulamalar yıllar sürebilir.Sadece bitki yenilir. (vegan beslenme yöntemi). Damarımızdaki en ufak hücredeki et proteini kalıntısı bile silindiğinde çeşitli fonksiyonlar açılmaya başlar.

6. boyuttan ilk alınan bilgi "eşitliktir" yani "ehad ve vahid arası çelişkili bir olma kavramıdır". 6. boyut boyunca insanı kamil aşamasında ilerlenir. 6. boyut tamamlandığında insanı kamil olunur.İnsanı kamil bir insanın ulaşabileceği en üst noktadır.İnsanı kamile ulaşıldığında artık cinler ifritler ve meleklere insan silüeti vermeye gerek kalmaz onları kendi formlarında görebilirsin. Dünyaya baktığında sıradan bir insanın görmediği diğer tüm varlıkları (1. boyut dahil) görebilirsin.

Mevlana , onu hasta etmeye gelen mikropları görüp onlara gülümsemiş ve mikroplar geri kaçmıştır. Bu sebeple insani kamil hastalanmaz. Gökyüzüne baktığında tüm gezegenleri ve yıldızları yakından görebilmektedir.

İnsanı kamil tamamlandığında ise 7. boyutun sabit bilgisi verilir.

7. boyuttan ilk verilen bilgi ise "oku" dur.

Kuranı kerim 7. boyutta ve en üstünde (7. boyut bilgisi dahilinde yazdırılmış , Cebrail 7. boyut 14. paralel meleğidir) Allah tarafından yazıldığı için artık insani kamil gözüyle kuran tekrar okunur ve anlanır.

Kuran 3. anlamı ile (1. anlamı sıradan insanlrın okuyunca anladığı , 2. anlamı aydınalnınca okunan(batini) , 3.anlamı ise hem zahiri hem batini anlam olan şifrelerdir) okunur.

Daha sonra enerji formlarını gözebilme kabiliyeti verilir.Son aşamada ses dalgaları görüntü dalgaları geçmiş gelecek vs. tüm kavramlar (paralel evrenler boyutu) astral boyutun sürekli kullanılması ile şekillendirilebilmektedir.

Bu konuda ibnül arabi ;

"Humma hastalığına yakalanmıştım.Ölmek üzereydim,Yatakta yatıyorken birden bir güç geldi üzerime ve beni iyileştirmeye başladı.Ona sordum sen kimsin diye? Bana "korkma, ben yasin suresiyim" dedi. Gözlerimi açtığımda babam başımda yasin okuyordu. (Futuhat)"

Burada ibnül arabinin henüz aydınlanma seviyesinde olduğundan yasin süresi ile konuşabildiğini onu hissedebildiğini ama göremediğini anlamaktayız.

Daha sonraki anlatımlarında onları görebildiğini açıklamıştır.Fatiha suresi ve ihlas suresini görev yerlerine yollayan hocasını anlatmıştır.

Fatiha suresini yanına çağırıp ona görevler vermiştir.

Son olarak insanı kamili tamamlayan insanlar Hızır A.s. ile görüşebilme hakkı kazanırlar.Tabi bu görüşme sıradan ak sakallı dede hikayelerindeki gibi değil istenildiği zaman konuşabilme hakkıdır.

İnsanı kamilin üzerinde Peygamberlik makamı vardır.7. boyut bilgileir tamamlanır ve peygamberler boyutsuzluk boyutu yani Allah katındaki çeşitli bilgileri de bilirler.Bu kabiliyet sadece seçilmiş kişilere verilmektedir.(her seçilmiş peygambere esma ul husnadan bir özellik yüzde 99 a yakın verilir. Hz. Muhammed diğer peygamberlerde farklı olarak tüm esma ul husnanın yüzde 99 unu kullanabilmektedir..)

Bütün bu aşamaları tamamlayan mevlana insanı kamile ulaştığında bir üst seviyenin ne olduğunu anlamış ve ;

" Ben Hz. Muhammed'in ayağının tozu bile olamam demiştir "